26 Şubat 2016 Cuma

Bingöldeki Tarihi Yerler

BİNGÖL TARİHİ VE TURİSTİK YERLER


KRAL KIZI  KALESİ > DARA - HİNİ

Genç ilçe Merkezinden 2 km. uzaklıktadır. Bir tepenin üzerinde bulunan bu kalenin ancak yıkıntılarına ve kalıntılarına rastlanabilmektedir. Bu kaleyi Pers hükümdarı Dara Gençte uzun yıllar kalmış ve bu kaleyi kızı için yaptırmıştır. Genç ilçesi eski ismini bu kaleden almıştır. Bugün mesire yeri olarak kullanılmaktadır.

Sentarius Kalesi

Murat vadisi üzerinde, Bingöl İl merkezinden 18 km. uzaklıktadır. Urartu kralının Bingöl yaylalarını elinde tutabilmek için yaptırdığı uç kaleden birisi olup bugün ancak kalıntıları ortada kalmıştır.

ÇIR ŞELALESİ

Uzun dere köyünün adını aldığı derenin, Çir taşı adi verilen 100 m. yükseklikteki kayalığın ortasından geçen güzel görünümlü bir şelaledir. Su 50 m. yükseklikten alt tarafı kayalık olan dere yatağına düşerken güzel bir görünüm arz etmektedir. Ilıca bucağı merkezine 8 km. uzaklıkta olan şelaleye iki ayrı yoldan gidilmektedir. Çir taşının olduğu bölgede ayrıca kayalıklar ve mağaralar bulunmaktadır. Bu kayalıklarda daha çok yırtıcı kuşlar yaşar.

İÇMELER

Bingöl-Genç karayolunun 9.km. sindedir. Kış mevsimi hariç diğer mevsimlerde yerli ve yabancılar sabahtan aksama kadar su üzerinde büyük bir kalabalık oluşturmaktadır. Söz konusu suyun, kronik romatizma, kadın hastalıklarında ve böbrek taşlarını düşürmeye yaradığı tespit edilmiştir.

MESİRE YERLERİ

Bingöl'ün en önemli mesire yerlerinden başlıcaları  şunlardır: Soğuk çeşme, Erentepe köyünde bulunan Arzek çeşmesi, Celal çeşmesi, Vali Kurtuluş Sişmantürk çeşmesi, Vali Abdulkadir Sarı Parkı, DSİ Parkı, Alabalık Çiftliği, Solhan'da Hafit çeşmesi, Balpınar çeşmesi, Şeyh Ahmet deresi, Gayt Deresi, Birlik tesisleri, Çapakçur vadisi ve Mirzan köyüdür.

ATA PARK

Bingöl'e 10 km. uzaklıkta olup Bingöl-Elazığ karayolu üzerindedir. Çevresi gür meşe ağaçlarıyla kaplıdır. Yolun 500 m. alt tarafında boğazdan akan Gayt çayı görünüme ayrı bir güzellik verir. Çok ferahlatıcı, iç acıcı bir yer olup, suyuna ve havasına doyum olmamaktadır. Kaynak suyu çeşme haline getirilmiştir. Parkın bitişiğinde bulunan vadinin sol yanında lokanta ve bir çeşme vardır. Gür ormanlar içinde banklar kurulmuş, çocuklar için salıncaklar yapılmıştır. Sedire yakın olduğundan dolayı yaz aylarında yerli ve yabancılar için mükemmel bir dinlenme ve mesire yeridir.

KİĞI KALESİ

İlçe merkezinin güneydoğusunda yer alan Kiğı Kalesi, çok sağlam bir yapıya sahiptir. Etrafı sarp kayalıklarla kaplıdır. Kale içinde bina harabeleri bulunmaktadır. Erzincan tarihinde bu kalenin Acemlerin akınına maruz kaldığı rivayet olunmaktadır. Kale'ye giren İranlıların halka büyük işkence yaptıkları, evleri yakıp yıktıkları, erkeklerin çoğunu öldürdüklerinden ve kadınlara kötü davrandıklarından bahsedilmektedir. Burayı terk etmeye mecbur kalan ahalinin Kiğı'ya gelip Kaleli mahallesinde yerleştikleri ve bu mahallenin bu yüzden "Kaleli" adını aldığı tarihi kaynaklardan anlaşılmaktadır.
Kale içindeki harabelerde zamanında yapılan kazılarda çeşitli ev ve süs eşyalarına rastlandığı söylenmektedir. Kale'nin Peri Suyu'na bakan yamaçları çok dik olduğundan bu yönden Kale'ye çıkmak oldukça güçtür. Kale'ye dar bir yol ile gidilmektedir. Kale etrafındaki düzlüklerde halen ziraat yapılmaktadır.
Acemler'den önce İslamlar devrinde Hazreti Ömer’ül Faruk zamanında ehli İslam eline geçen Kiğı, Müslümanlardan önce Roma hakimiyetinde bulunuyordu. Ebu Übeyde'nin Başkumandanlığı zamanında Halit Bin Velid, Kiğı Kalesi'ni Roma Hanedanından Kiğa'nın oğlu Talon'dan teslim almıştır.

KİĞI CAMİİ

Kiğı Camii ilçenin en eski eserlerindendir. Minarenin üstünde Arap harfleriyle yazılı yazıdan; bu eserin, Bayındırlı Pir Ali Bey Bin İbrahim Bey tarafından Hicri 700 tarihinde inşa ettirildiği anlaşılmaktadır. Ayrı bir kayıtta ise, bilahare yıkılan minarenin, Hacı Hasan tarafından tamir ettirildiği ve Pir Ali Bey oğlu Pilten Bey tarafından da caminin onarıldığı yazılmaktadır. Akkoyunlular devrine isabet eden bu tarihlerden de anlaşılacağı gibi Kiğı'nın bir Akkoyunlu şehri olduğu meydana çıkmaktadır.
Cami tek minareli ve tek şerefelidir. Avlusunda Kiğı eşrafından Hacı Mehmet Efendi'nin (Zermek Şehzadelerinden) kabri bulunmaktadır. Bu zat ilmi ve üstün zekası ve silahşorluğu ile de meşhurdur.

Kerek Deresi

Kiğı ilçesinin yakınında çevresi ağaçlarla kaplı bir mesire yeridir.

Dikpınar Ilıcası

Genç ilçesine 30 kilometredir. Cilt hastalığına iyi gelir.

Horhor (Sabırtaşı) Kaplıcası

Kiğı ilçesindedir. Suyu kükürtlü ve çok sıcaktır. Cilt hastalığına iyi gelir.

Çerme Kaplıcası

Karlıova'nın Çerme köyündedir. Romatizmaya iyi gelir.

Mürsel Paşa Anıtı

Kiğı İlçesi’nin Çanakçı Köyünde bulunan Mürsel Paşa anıtı Osmanlı-Rus savaşı sırasında Karlıova yöresinde Bingöllü milis şehitleri anısına dikilmiştir. Kare bir kaide üzerinde dört köşe bir dikilitaş konumundadır.

Adaklı Çeşmesi

Adaklı ilçesindeki çeşmenin Akkoyunlu’lar zamanında yapıldığı sanılmaktadır. Akkoyunlular’ın diğer çeşmelerinde olduğu gibi bu çeşmenin de üzerinde bir koyun kabartması bulunmaktadır. Bunun dışında mimari yönden fazla bir özeliliği olmayan basit bir çeşmedir.

Türbeler

Bingöl merkezi ile Kiğı, Karlıova ve Solhan ilçelerine bağlı köylerde türbeler bulunmaktadır. Bunların başında Şeyh Ahmet Efendi (Çan), Seyda Efendi (Merkez), Şeyh Ebubekir Efendi (Melekan), Şeyh Alaettin Efendi (Lotan), Şeyh Süleyman-i Kür (Uzunsavat) türbeleri gelmektedir.

Kümbet (Genç)

Bingöl Genç ilçesinde, 3 km. Uzaklıktaki tepenin yamacında bulunan iki künbetten biri yıkılarak günümüze gelememiştir. Diğeri kaide üzerinde, dikdörtgen planlı olup içerisine küçük bir kapı ile girilmektedir. Ancak bu yapı da yıkıldığından üst örtüsü hakkında yeterli bir bilgi bulunmamaktadır.
Dıştan sekizgen planlı türbe içten yuvarlak bir plan göstermektedir. Günümüze gelebilen kalıntılardan kesme taştan yapılmış olan kümbetin iç örtüsü moloz taştandandır. Üzerinin piramidal bir külahla örtülü olduğu çevredeki kalıntılardan anlaşılmaktadır. Baklavalı ve yıldız motifleriyle süslü girişin üzerinde kitabesi bulunuyorsa da bu kitabe günümüze gelememiştir. Türbenin altında ölünün gömüldüğü bir mumyalık vardır.

Çiçektepe Köyü Mağarası (Kiğı)

Bingöl, Kiğı ilçesinin Çiçektepe köyünde, Sivri Dağı'nın eteğinde, eğimli bir arazide Çiçektepe Köyü Mağarası bulunmaktadır. Mağaranın içerisinde iki oda, atlara ayrılan bir bölüm bulunmaktadır.Bu mağarada bulunan izler Kiğı’nın eski çağlardan beri yerleşime açık olduğunu göstermektedir. Söylentiye göre de mağara önündeki bir yol ile Erzincan'a gidiliyordu.

Zağ Mağarası

Bingöl, Murat Nehri kıyısında, Gökçeli ve Yenidal köyleri arasında sarp bir kayalıkta bulunan Zağ Mağarasının, Murat Nehri'ne bakan tarafı yerden 200-300 m. yükseklikte olup kayalar oyularak meydana getirilmiştir.
Mağara, üç katlıdır ve her katında 26 oda bulunmaktadır. Katlar arası geçiş yuvarlak bacalarla, odadan odaya geçişler ise kapılarla sağlanmıştır. Birinci katta Zahire deposu olarak kullanıldığı sanılan kuyular, alt katta oturma odaları, en üst katta iki oda vardır. Mağara büyük zarar görmüşse de yine de 17 odası iyi bir durumda günümüze gelebilmiştir.

Kalkanlı Köyü Mağaraları

Bingöl, Yayladere ilçesine bağlı Kalkanlı Köyü yakınlarında bulunan Kalkanlı Mağaraları doğal kayaların oyulmasıyla ilginç bir görüm kazanmıştır. Kalkanlı Köyü Mağaraları ile yanındaki şelale turistik yönden önem taşımaktadır.

Kübik Mağarası (Karlıova)

Bingöl, Karlıova ilçesinin Kübik Köyü yakınlarındaki Kübik Mağarasıınde Paleolitik ve Neolitik ve Tunç Çağına ait izler bulunmaktadır.

24 Şubat 2016 Çarşamba

Bingöl Genç İlçesi

Bingöl Genç İlçesi

Genç in yüzölçümü 1646 km2'dir. Bunun il yüzölçümüne oranı yüzde 20.26'dır. İl merkezine en yakın ilçe olup, 20 km. uzaklıktadır. İlçe merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği 1125 metredir. İlçe sınırları içinde ilçe belediyesi ile birlikte ..

 

                                                  GENÇ 

Genç ilçesi, Bingöl il olmadan önce komşu vilayet Sancak ve eyaletlere bağlı kalmış eski bir ilçe merkezidir. Osmanlı Devleti'nde 1878 yılında yapılan idari teşkilatlanma sonucunda kurulan Bitlis vilayetine bağlanan Genç ilçesi, 1924-1927 yılları arasında Genç Vilayeti haline getirilmiştir. 1927 yılında ilçe haline getirilerek Elazığ iline bağlanmıştır. 1936 yılında Bingöl vilayeti kurulunca Genç ilçesi bu vilayete bağlanmıştır. 

İlçenin yüzölçümü 1646 km2'dir. Bunun il yüzölçümüne oranı yüzde 20.26'dır. İl merkezine en yakın ilçe olup, 20 km. uzaklıktadır. İlçe merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği 1125 metredir. 

İlçe sınırları içinde ilçe belediyesi ile birlikte 2 kasaba belediyesi bulunmaktadır. Toplam mahalle muhtarlığı 13'tür. Bunlardan 5 tanesi ilçe belediyesi, 7 tanesi Servi belediyesi, 1 tanesi de Çaytepe belediyesi sınırları içindedir. İlçe sınırları içinde 62 köy ve bu köylere bağlı 243 mezra bulunmaktadır. 

1997 Genel Nüfus Tespitinde ilçenin nüfusu 36 692 kişidir. İlçe merkezinin nüfusu 18 255, köylerin nüfusu ise 18 437'dir. İlçe genelinde km2 başına 22 kişi düşmektedir.

23 Ocak 2016 Cumartesi

Bingöl İlimizin Tarih

Bingöl İlimizin Tarihi

Bingöl'ün tarihi çok eskilere dayanır. Bingöl yakınlarında Ahpik köyü ile Karlıova'nın Küpik köyünde bulunan mağaralar çok eski devirlere aittir.

Tarihte ilk defa Anadolu birliğini kuran Hititler, Bingöl'ün dağlık arazisine ulaşamamışlardır. Bu sarp topraklara ilk önce M.Ö. 3000 senelerinde Orta Asya'dan ilk Oğuz göçleri olmuş, bunlar gelip yerleşmiş, zamanla ve istilalarla benliklerinin mühim kısmını kaybetmişlerdir.

Hurriler (Suariler), Kimmerler, Asurlular, İskitler'den sonra M.Ö. 7. asırda Medler, M.Ö. 6. asırda Persler, M.Ö. 4. asırda İskender bölgeyi işgal etmiştir. Makedonya Krallığı bölününce bölge Pantlar, Selökidler ve Romalılar arasında el değiştirmiştir. Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılması üzerine de, Doğu Roma (Bizans)payına düşmüş ve zaman zaman Bizans ile Sasaniler arasında el değiştirmiş ve Bizanslıların elinde kalmıştır.

M.S. 7. asırda İslam orduları hazret-i Halid ibni Velid kumandasında gelerek Azakpert ve Kiği kalelerini fethetmiş ve bölgeye İslamiyet yayılmış ve Müslümanlar yerleşmiştir. Daha sonraları Bizans bu bölgeyi yeniden işgal etmiştir.

1071 Malazgirt Zaferinden sonra, Alparslan'ın emirlerinden Mengüç Bey, Erzincan'ı alarak, beyliğini kurunca, Kığı ve Bingöl yaylalarını Mengüç Beyliğine kattı. Daha sonra Saltukoğulları, Danişmendliler ve 1402'de Timur Han bölgeye hakim oldu. Tumur Han 1403'te Anadolu'dan ayrılınca, Bingöl, Akkoyunluların eline geçti. 1473 Otlukbeli Savaşında Osmanlı Hükümdarı Fatih Sultan Mehmed Han, Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan'ı yenince, bu bölge Osmanlı Devletinin eline geçti. Daha sonra da Şah İsmail Bingöl'ü işgal etti. Osmanlı Hükümdarı Yavuz Sultan Selim Han 1514'te Çaldıran Meydan Savaşında İran'ı yenince, bu tarihten itibaren Bingöl hep Türk olarak kaldı.

Osmanlı devrinde Diyar-ı Bekr Beylerbeyliğini (eyaletini)teşkil eden 24 sancaktan (vilayetten) ikisinin merkezi olan Genç ve Çapakçur'u içine almıştır. Bingöl düşman istilası görmeyen illerimizden biridir.

22 Ocak 2016 Cuma

SOLHAN


İlçenin yüzölçümü 1114 km2 dir. Bunun il yüzölçümüne oranı yüzde 13.71'dir. İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği 1395 metredir. İl merkezine uzaklığı 60 km'dir.Bir doğa harikası olan "Yüzen Ada" bu ilçenin sınırları içindedir. 

 
Solhan

  TARİHÇE

 Solhan, ilçenin 2 km batısında yer alan Mezgeft adı ile anılan yerde, “Beglon” adında bir beyin yönetiminde kaldığı için bu ismi almıştır. Zamanla bu sözcük halk dilinde değişime uğramış, Boglon olarak anılmaya başlanmış, 1932 yılında da Solhan adını almıştır.
Solhan ve yöresinin tarihi ile ilgili kesin bilgi olmamakla birlikte, bu yöredeki yerleşimin Hititlere kadar uzandığı bilinmektedir. M.Ö. 2000 yıllarında Fırat Nehri kıyısında Vasukani şehrini kurup bütün Anadolu’ya yayılan Hurriler, M.Ö. 1360'ta Hititler'in Toros Dağları'nı aşıp kendilerini sıkıştırması ve yeni krallık devrinde Şuppililuma Mitani prensini kendisine damat edinip himayesi altına almasından ötürü; Harput, Bingöl ve Muş dolaylarında hakimiyetlerini kaybetmişlerdir. M.Ö. 1200 yıllarında Hitit Devleti'nin yıkılması ile Van bölgesinde yerleşen Urartular batıya doğru genişleyerek Bitlis, Muş ve Bingöl’ü alıp Murat Irmağı Vadisine kadar ilerlediler. M.Ö. 745 yıllarında Asurlular'ın hakimiyetine geçen bölge , M.Ö. 612 yılında Med, Babil ve Urartuların saldırısıyla Medlerin hakimiyetine geçmiştir. Daha sonra İskender'in Anadolu'yu ele geçirmesi ile, İskender İmparatorluğu sınırları içerisinde kalan yöre, Onun ölümünden sonra Seleukosların yönetimine girmiştir. Daha sonra da Romalıların eline geçmiştir.
Malazgirt Savaşı'ndan sonra, Selçuklular'ın egemenliğine geçmiş, Moğollar'ın Anadolu’ya saldırıları ile, 1243 yılındaKösedağ Savaşı'nda Selçuklular'ın yenilmesi sonucu Moğollar bölgeye hakim olmuşlardır. Bu dönemde, Diyarbakır'ı kendilerine yurt edinen Akkoyunlular; 1394 yıllarında Bingöl, Erzurum, Erzincan'da da hakimiyet kurmuşlardır. 1473yılında Otlukbeli Savaşı'nda Uzun Hasan'ın yenilmesi ile Solhan'ın da içinde bulunduğu bölge, Osmanlı Egemenliği'ne geçmiştir. Bundan sonra yörede İran Hakimiyeti görülse de Şah İsmail’in 1514Çaldıran Savaşı'nda Osmanlılara yenilmesiyle Yavuz Sultan Selim tarafından Doğu Anadolu'da birlik tesisi görevini vezir Bıyıklı Mehmet Paşa ile Kürtbeyi İdris-i Bitlisi ne vermiştir. Vilayet nizamnamesi gereğince teşkilatlanmada Solhan ve Muş yöresi 1864 yıllarında Erzurum eyaletine bağlanmıştır.
I. Dünya Savaşı yıllarında kısa bir süre Rus işgali altında kalan Solhan, 1929 yılında nahiye olarak Muş iline bağlanmış,1936 tarihinde de ilçe konumuna getirilerek Bingöl İli'ne bağlanmıştır.
Vilayetlerin yeniden teşkilatlanması sırasında Solhan, 1864 yılında Erzurum eyaletine bağlanmıştır. I. Dünya Savaşı yıllarında kısa bir süre Rus işgaline uğramıştır. 1929 yılında nahiye olarak Muş iline ve 4 Ocak1936 tarihinde de Bingöl iline bağlanmıştır.

Coğrafya

İlçenin yüzölçümü 1114 km²'dir. Bunun il yüzölçümüne oranı % 13,71'dir. İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği 1395 metredir. İl merkezine uzaklığı 60 km'dir. Bir doğa harikası olan Yüzenada, bu ilçenin sınırları içindedir.
İlçenin 2 belediyesi, 27 köyü mevcuttur. Köyaltı yerleşim birimi (mezra) sayısı 133'tür. Belediye sınırları içinde 7 mahalle muhtarlığı vardır. Bunların 4 tanesi ilçe belediyesi, 3 tanesi de Arakonak Belediye sınırları içindedir.
Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Bingöl'ün bir ilçesi olan Solhan, doğusunda Muş, batısında Bingöl, kuzeyinde Karlıova veVarto, güneyinde de Diyarbakır ve Genç ilçesi ile çevrelenmiştir. İstanbul-İran transit yolu üzerinde olup, Bingöl İli'ne 60 km. uzaklıktadır.
İlçe, Doğu Anadolu Bölgesi'nin yüksek yayları üzerinde bulunmaktadır. İlçe topraklarının büyük bölümünü engebeli alanlar ve meralar oluşturmaktadır. Güneydoğu Toroslar'ın devamı niteliğindeki dağlar ilçenin güney sınırlarından geçmektedir. Bölgedeki dağların yüksekliği 2000 m'yi geçer. İlçe topraklarının bir bölümü lav örtüsüyle kaplıdır. Bu engebeli arazi üzerinde bulunan dağların en önemlileri Şerafetin Dağları'dır. İlçenin kuzeyini tamamen kaplayan Şerafetin Dağları'nın en yüksek noktalarını; 2388 m yükseklikteki Esentepe ve 2675 m yükseklikteki Şahin tepe oluşturmaktadır. Bu dağlar arasında geniş meralar yer almaktadır.
İlçenin en önemli akarsuyu Murat Nehri'dır. İlçe dışında ise Buğlan Çayı Baz Deresi, Masala Deresi önemli akarsularıdır. İlçenin önemli yaylaları ise; Şerafetin, Ağması Çevkani, kuçekan, Kandil ve Kabak Yaylalarıdır.

Nüfus

İlçenin nüfusu 2007 genel nüfus sayımına göre 32.945'tir. Bunun 17.895'i ilçe merkezinde, 15.050'si ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır. Halkın %54.31'i şehirde %45.69'u köylerde yaşamaktadır. Toplam nüfusun 16.502'si erkeklerden oluşurken 16.443'ünü ise kadınlar oluşturuyor. İlçede km² başına 29,5 kişi düşmektedir.
İlçe bağlısı olarak merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 1 belde ve 26 köyden oluşmaktadır.

Ekonomi

İlçenin ekonomisi büyük ölçüde hayvancılığa dayalıdır. Az miktarda da buğday, elma, ceviz, arpa, soğan ve dut yetiştirilmektedir.Son zamanlar da yeni organiza sanayinin kullanıma başlması ve küçük çaplı su parke gibi fabrikların açılmasıyla ekonomisinde bi kıpırdama beklenmektedir.

YAYLADERE

Bingöl Yayladere Tanıtımı

Yayladere (Kürtçe: Xorxol), Doğu Anadolu Bölgesi'nde Bingöl iline bağlı bir ilçedir.

Yayladere Tarihçesi

Yayladere; MÖ 2100 yıllarında Komukların ve Hurrilerin daha sonra Hititlerin, Urartuların, Perslerin, Romalıların yönetimlerinde kalmıştır. 1071 Malazgirt Muharebesi'nden sonra Selçukluların, 1080-1201 yılları arasında Saltuk oğullarının, 1473 tarihine kadar Uzun Hasan'ın hakimiyeti altında kalan ilçe toprakları, 1514 Çaldıran Savaşı'ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılmıştır.

Holhol olan eski adı 1959 yılında Yayladere olarak değiştirilmiştir. Adaklı ilçesi ile birlikte 1987 yılında aynı kanunla ilçe statüsüne kavuşturulmuştur. İlçenin yüzölçümü 419 km² dir. Bu da il yüzölçümünün %5.16'sıdır. İl merkezinden uzaklığı 110 km'dir. Deniz seviyesinden yüksekliği ise 1550 metredir.

İlçe merkezi dışında belediye bulunmamaktadır. İlçenin 20 köyü, 80 mezrası bulunmaktadır. Belediye sınırları içindeki mahalle muhtarlığı sayısı ise 6'dır. 1997 Genel Nüfus Tespitine göre, ilçenin toplam nüfusu 3 274'tür. Bu nüfusun yüzde 88.52'si ilçe merkezinde, yüzde 11.48'i de kırsal kesimde yaşamaktadır. Km² başına 8 kişi düşmektedir.



 
Yayladere Coğrafyası

Sülbüs Dağı, ilçenin Kuzeybatısında bulunan rakımı 2884 m olan bir dağdır. Dağın güneybatı tarafında ilk zirvesi bulunmakta asıl zirve batıda bulunmaktadır. Güneybatı yamaçlarının alt kısımları ağaçlarla kaplıdır. Genel olarak çıplak bir dağdır. Dağın güneyinde bulunan küçük tepenin ismi Sülbüs Tepedir. Dağın zirvesinde bir kale direği bulunmaktadır. Temmuz aylarında bu bölgede Sülbüs Festivali düzenlenmektedir.

Taru Dağı, ilçenin batısında bulunan rakımı 2478 m olan kayalık bir dağdır.
Nüfus

İlçe bağlısı olarak merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 26 köy ve 80 mezradan oluşmaktadır.
**





Bingöl Kiğı

Bingöl Kiğı ilçesi



Kiğı, Bingöl ilinin bir ilçesidir. Yüzölçümü 438 km²'dir. Bu alan il yüzölçümünün yüzde 5,39'udur. Deniz seviyesinden yüksekliği 1700 metredir. İl merkezinden uzaklığı 75 kilometredir. Bölge tamamen engebelidir ve büyük bir bölümü ormanlarla kaplıdır.

İlçe merkezi dışında belediye bulunmamaktadır. 4 mahalle muhtarlığı, 28 köyü ve 72 mezrası mevcuttur.




Tarihçe

1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Çaldıran zaferi sırasında Osmanlı topraklarına katılmış, değerli hizmetlerinden dolayı Bıyıklı Mehmet Paşa ya mükafat olarak verilmiştir. 1663 yılından itibaren Diyarbakır’a bağlı bir sancak iken, 1864 yılından itibaren Erzurum Vilayetine bağlanmıştır. 1926 da ilçe statüsünde Erzincan’a, Bingöl’ün il olmasıyla da 1936 da Bingöl’e bağlanmıştır.